(Harâbât ehlini hor görme zâkir, defineye mâlik virâneler var”
Erzurumlu İbrahim Hakkı Hz.lerinin şâkir ve zâkir adında iki oğlu vardır. zâkir adı gibi sürekli hakkı zikirle meşgul sâlih bir evlattır.
Şâkir ise meyhaneden çıkmayan, ayık dolaşmayan biridir. Bir gün ibrahim hakkı hazretleri zâkir’i alır yanına birlikte bir yere gideceklerini söyler. Giderlerken meyhanenin önünde zâkir’e beklemesini söyler, içeri girer. oğlu şâkir masa başında sızmıştır.
Meyhaneciye, oğlunun ne kadar borcu olduğu sorar ve tüm borcu kapatır, Zâkir’le beraber yola devam ederler. Babasının çıkması ardından meyhanedeki Şâkir uyanır, borcunu ödeyip kalkacaktır.
Meyhaneci “borcun yok, baban ödedi” deyince, Şakir ezilir, çok mahcup olur. Müthiş biri hayâ duygusu kaplar benliğini.. Ve arkasından babasının peşlerine düşer. İbrahim hakkı hazretleri ve zâkir yolda bir uçurumun kenarındadır ve babası oğlu Zakir’e:
-Kırklar’dan biri vefat etti, atla, kırklara karışasın, der. Havada da otuz dokuz tane kuş dönmektedir. Zâkir o ilme rağmen bir an tereddüt eder.
Tam o anda şâkir :
-Hakkını helal et baba, bismillah, der, atlar ve göğe, kırklara karışır.
Zâkir’in şaşkınlığı arasında, Erzurumlu ibrahim Hakkı hazretleri meşhur sözünü söyler:
“Harâbat ehlini hor görme zâkir, defineye mâlik virâneler var”
Comments