ABDEST ALMANIN BÜYÜK KAZANCI

“Dökülür bedenden cümle günahlar, Namaz için abdest aldığın zaman.. İki melek, yanında durur, Sabah namazını kıldığın zaman”

Bir Hadis-i şerifte,

1-“Sizden biriniz gayet güzel bir abdest alıp da,

“Eşhedü en lâ ilâhe illellahu vahdehu lâ şerike leh. Ve eşhedü enne Muhammeden abduhu ve Resûlüh" derse, ona cennetin sekiz kapısı açılır, istediğinden içeriye girer”  (Muhtarul ahadis)

2- Yine Hadis-i  şerif’te:

"Bir kimse abdestin arkasından, “İnna enzalnahü fi leyletil kadr” suresini:

-Bir kere okursa sıddıklarla haşrolunur.

-Onu iki kere okursa şehidler divanındadır.

-Onu üç kere okursa Allah onu Peygamberleri haşrettiği gibi haşreder”..  Resulüllâh aleyhisselam efendimiz onun hakkında:

-Kıyamet gününde müezzinlerin efendisi ne güzel bir kimsedir” buyurduğu

Seyyidül’müezzinin Bilal’i Habeşi’ye bir gün  Resul’i Ekrem buyurdular ki  :

-Ey Bilâl, benden önce cennete ne ile girdin? Her ne zaman cennete girdiysem, her seferinde önümde senin hışırtını işittim. Dün gece de cennete girmiştim, önümde (yine) senin hışırtını duydum”  

Bunun üzerine Bilal (radiyallahu anh):

-Ya Resulellah!  -Her ne zaman abdestsizlik vaki oldu ise derhal abdest aldım,

-Her ezan okuyuşumda Allah için iki rek’at namaz kılmayı üzerimde borç gördüm” Dedi. 

Peygamber efendimiz:

-İşte o nimete sen, bu iki şey sebebiyle erdin, buyurdu. (fz)

Hz. Osman (radiyallahu anh) den bir müjde

Bir gün Hazreti Osman abdest alıyor. Abdest bitip kurulanınca, o anda gülümsüyor. Yanındakiler,  -Hayırdır inşallah diyorlar. 

Hz. Osman radiyallahu anh onlara:

-Ne için güldüğümü neden sormuyorsunuz?  Diyor. Bunun üzerine:

-Efendim bağışlayın, acaba neye güldünüz? Diyorlar.

Hz. Osman (radiyallahu anh) anlatıyor:

-Benim şu abdest aldığım yerde bir gün, Resulullah sallellahu aleyhi vesellem efendimiz abdest alıyordu. Biz de yanında idik. Resulullah aleyhisselam abdestini aldı, gülmeye başladı.. Sonra:

-Niçin güldüğümü, neden sormuyorsunuz?”buyurduğu hatırıma geldi.

-Peki efendim, sonra ne oldu?  Diye sordular..

-Sonra biz de:

-Ya Resulellah, acaba neye güldünüz? diye sorduk.

Cevaben buyurdular ki:

-Bir mü’minin abdestte, yüzünü yıkarken, bütün (küçük) günahlarının, suyla beraber aktığını görüyorum.

-Elini yıkarken, başına mesh ederken,

-ayaklarını yıkarken, bütün günahlarının döküldüğünü görüyorum.

-Ümmetim kurtuluyor diye sevinip, ben gülmeyeyim de kim gülsün?" buyurdu..

-Resulullah Efendimizin bu sözleri aklıma geldi de onun için gülüyorum. buyurdu   (Hz. Osman radiyallahu anh)..

Peygamber efendimiz bizim için bu kadar seviniyor ama, bizim acaba kendimiz için bir gayretimiz var mı?

Abdestin kıymetini ve Hz. Peygamberin bu güzel müjdelerini, biliyor muyuz,  ebedi sevinmek için gerekeni yapabiliyor muyuz?

Abdest ve Abdulhamid Han

Sultan 2. Abdülhamid Han, Abdestsiz İmza Atmadım, demiştir.

Acil iş zuhur edince gecenin herhangi bir vaktinde uyandırılmasını İster, ertesi güne bırakılmasına rızâ göstermezdi. Bu hususta mâbeyn başkâtibi Esâd Bey, hatıratında şöyle demektedir.

"Bir gece yarısı çok mühim bir haberin imzası için Sultân'ın kapısını çaldım. Fakat açılmadı. Bir müddet bekledikten sonra tekrar çaldım, yine açılmadı. Acaba Sultân'a emri Hak mı vâki oldu? diye endişelendim. Biraz sonra tekrar çaldım, açıldı. Sultân elinde havlu ile yüzünü kuruluyordu. Tebessüm ederek.

"Evlâd, bu vakitte çok mühim bir iş için geldiğini anladım. Daha ilk kapıyı vuruşunuzda uyandım, ama Abdest alırken geciktim. Kusura bakma. Ben bu kadar zamandır bu milletin hiç bir evrakına abdestsiz imza atmadım.  Getir imzâlıyayım!" dedi. Besmele çekerek imzaladı. (fz. 10.2.94)    son